2005 yılında Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü'nde Bilgi ve Belge Yönetimi alanında başlamış olduğum yükseklisans eğitimimin tez konusuydu e-kitap.
Bilgi ve Belge Yönetimi, Kütüphanecilik ile Arşiv ve Dökümantasyon bölümlerinin birleşimle bu adı almış. Ancak en önemli özelliği çağın gereklerine uygun ve teknolojiyle iç içe geçmiş bir ders programının olması. Artık bilgiye erişim yalnızca geçmişte kalan o tozlu raflı kütüphaneler ya da arşivlerle olmuyor. Tüm kütüphaneler, arşivler ve bilgi merkezleri teknolojiyi bilgiye erişimde oldukça yoğun kullanmak zorundalar, aksi taktirde güncel bilgiden uzak kalma tehlikesi altında yok olup gidebilirler. İşte Bilgi ve Belge Yönetimi bölümü web tasarımından bilgi teknolojilerine, dijital kütüphanelerden bilgi toplumuna ve daha birçok yeni konuyla bilgi uzmanlarını yetiştirmekte ve toplumu bilgi çağına hazırlamaktadır.
Gelelim benim e-kitaplara olan merakıma... Çocukluğumdan beri kitaplara olan merakımın bir uzantısı olabilir. Daha fazla kitaba daha az yer kaplayacak şekilde sahip olmak belki de...
Tez konum, "E-kitap olgusu ve Türkiye'de Durum". Bu başlık altında;
Elektronik Kitap Nedir?
E-kitap Biçimleri
E-kitapların Gelisimi
E-kitap Donanımları
E-kitap Yazılımları
Elektronik Kitapların Üretimi
Elektronik Kitapların Dağıtımı-Kullanımı
(Yayıncılar, Yazarlar, E-kitap sağlayıcılar, Kütüphaneler)
Elektronik Kitapların Avantajları ve Dezavantajları
(okuyucular, yayıncılar, yazarlar, eğitimciler, kütüphaneler için
ve ekolojik açıdan sağladığı avantajlar ile bazı dezavantajları)
Teknik Düzenlemeler
(Standartlar, Dijital Haklar Yönetim Sistemleri)
Yasal Düzenlemeler
(Derleme ile ilgili Düzenlemeler, Telif Hakkı Yasaları ve Diğer Hukuki Düzenlemeler)
Türkiye'de Durum
Yasal Düzenlemeler (Derleme Kanunu, Telif Hakları Kanunu, Diğer Yasal Düzenlemeler)
Bu konuları araştırırken en çok beni sıkıntıya sokan geliştirilen e-kitap okuyucuların hızına yetişemiyor olmamdı. Gelişim sürecindeki hızı göstermek için bir kronoloji hazırladım fakat gelişimin sonu gelmiyordu, bu sebeple 2008 kasım ayında kronolojiyi bitirdim.
Türkiye'deki durumla ilgili bir anket çalışması yapmayı denedim. Türkiye Yayıncılar Birliği'nden aldığım e-posta adreslerine göre 265 yayınevine hazırladığım bu anketi gönderdim. Ancak ankete yalnızca 29 yayınevi cevap verdi. Bu yayınevlerinden de sadece 3’ü e-kitapla ilgili çalısmaları takip ettiğini ve çalısmalar yaptığını belirtti. Diğer 26 yayınevi ise teknik altyapı, personel ve yasal düzenlemelerin yetersizliği, toplumun ilgisinin olmayısı vb. nedenlerle e-kitap
yayıncılığı için uygun ortamın ülkemizde henüz olusmadığını belirtmislerdi.
Tezimi bitirdim, jüriye girdim ve düzeltme verdiler. Düzeltmeleri yaparken sağolsun bu işe el attığını Ocak ayında duyuran İdefix, Nisan ayında e-kitap satışını başlattı. Tabii bu beni mutlu etti fakat teze yeni değişiklikler getirdi. Öyle böyle derken ben Haziran 2010'da tezi bitirdim ve mezun oldum.
Sonrasında hızla gelişen yenilikler ve ülkemizdeki gelişmeleri de takip etmeye devam ettim.
Kendime iki e-kitap okuyucu aldım. Nookcolor (Lcd), Kindle 3 (e-ink)...
Ben bunlarla uğraşırken diğer yandan da işlerle... E-kitap üzerine ülkemizde de tartışmalar başlamış oldu. Tüyap Kitap Fuarı'nda "e-kitap basılı kitabı öldürecek mi", "yayınevleri ne olacak", "telif sorunu nasıl çözülecek", "vergi oranı nasıl ayarlanacak"...
Hatta seçim çalışmalarında bile yer aldı e-kitap.. İlköğretimde okuyan her öğrenciye bir ücretsiz e-kitap...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder